Elbette hiçbir insan ürünü yapı doğal dünyanın ihtişamının yerini tutamaz, ancak bazıları yakın geliyor. O örneklerden bir tanesi de bu ev olabilir. Klasik detayları, kullanılan rustik malzemeler zamansız bir güzellik oluşturmuş.
Tasarım ve mimari seven insanlar için örnek bir ilham kaynağı sayılabilir.
İlk bakışta yeni bir ev olduğu anlaşılmayabilir. Taş duvarlar, rustik ahşap kapılar ve ön tarafında yetişen eski zeytin ağaçları evin zamansız görünmesin, sağlıyor.
Fransanın kırsal alanlarındaki çiftlik evlerinden ilham alınarak tasarlanmış bu ev.
Tasarıma modern çizgiler katmak için metal kapı ve pencereler kullanılmış. Girişte metak kağılar ve eskitilmiş tezhaglar yerleştirilmiş.
Girişteki ahşap merdivenler yatak odasına götürüyor. Duvarlarda el işçiliği kullanılarak eski zamanlara gidilmiş.
Oturma odası ve yemek odası.
Eski zamanlardan bir nesne daha, odun sobası kullanılmış. Eskiden ısınmak için kullanılan bu sobalar, modern tasarımlarda şömine görevini görüyor. Koltuklar da ahşap bir sehpayla tamamlanmış.
Odanın diğer tarafında manzarayı ön plana çıkarmak için ince metalli masa ve sandalyeler tercih edilmiş.
Evin diğer bir odası da daha rahat bir yaşam alanı olarak tasarlanmış. Bu oda evin en sık kullanılan odalarından bir tanesi, havuza ve mutfağa direk geçiş sağlıyor.
Odanın diğer tarafı da gündelik yemek ve kahve içme alanı olarak tasarlanmıştır.
Küçük bir de ofis alanı tasarlanmış. İnce raflar klasik eşyalarla dekore edilmiş.
Banyoda da yaşını başını almış eskitme eşyalar kullanılmış.
Yatak odasında rahat bir okuma alanı ile birlikte kütüphane odası tasarlanmış.
Açık alanda hasır oturma grupları yerini almış. Bu konforlu açık alanlarda taş duvar dokusu kullanılmış.